Şeytanin Askerleri

Şeytanın Askerleri

ŞEYTANIN SERDARLARI MI OYUNCALARI MI?
Aslında bu yazıya şeytanın oyuncakları başlığını vermem gerekirdi ama yazı yürekten böyle geldi bir kere..

Bilmeyen için serdar asker demek. Dünyada pek çok şeytanlaşmiş insan olmasının yanında birde bilmeden ona hizmet eden zavallı şeytan oyuncakları vardır. Şeytan bunlarla kedinin fare ile oynadığı gibi oynar. Bu kişiler genelde kalplerinde islama ve müslümanlara karşı hastalık olan dindarliga soğuk bakan "çağdaşlık" ve "popülerlik" budalası kişilerdir. Şeytan bunları öyle kandırır öyle basiretlerini bağlar ki hiçbir kulluk vazifelerini yerlerine getirmedikleri halde. Kalplerinden kin,şehvet, küfür, alay, kibir zift gibi taştığı halde şeytan bunları "senin kalbin temiz sen en kıyak müslümansın" diye kıs kis gülerek kandırır.
Testinin içinde ne varsa dışına da o sızar demiş atalarımız bunlar kendilerinden sadir olan söz, hal ve hareketlere salim kafa ile samimiyetle baksa kendilerinin nasılda şeytan oyuncağı olduğunu kumandayi nasıl da ona verdiklerini farkederler ama işte sorunda orada. şeytan bunların samimiyet duygularını kibr,inat, ve büyüklenme ile kapatmış basiretlerini bağlamıştır. Ben bu dünyada hali vakti sağlığı yerinde olan şeytan serdarlarına acımam "onlar hiç olmazsa şeytanın oyuncaklıgi karşılığında dünyalarını yaşıyorlar" Derim de. Dünyada malı mülkü sağlığı olmayan tabir caiz ise dünya da ezik ezik yaşayan ama hâlâ dine ve kutsala hakaret ederken alaya alırken iftira atarken mutlu olduğunu sanan zavallılara acırım. Onları bu hal üzerinde görünce kulaklarından içeri megafonla bağırmak isterim "heey sen oradaki. Uyan! şeytan seni oyuncak yapmış bu işten senin hiçbir çıkarın yok hatta öyle bir zararın var ki! Hâlâ nasil böyle gülmene izin veriyorsun uyan! Gülerek günah işleyen ağlayarak cehenneme girecek uyan!" ah şu kibr ah şu sözü söyleyen kişiye göre muamele . Yani sözü söyleyen kendinden aşağıda gördüğün kişi ise sözün hiç öneminin olmaması ama imrendiğin biri ise kayıtsız şartsız doğru kabul etmek. Şeytan rabbine şöyle dedi;
Yemin ederim ki beni azdırmana karşılık bende onların dosdoğru yolu üzerine oturacağım ve onlara yanlışı (şan,şöhret,para,eğlence ile) süslü göstereceğim. Içlerinde ihlası olanlar hariç (ihlas=samimiyetle gönülden Allaha bağlılık ve hesap verme duygusu) Çok azını sana şükreder bulacaksın. Ve bu yemin üzerine nesilden nesile hâlâ bizim onu göremeyeceğimiz yerden bizlere sokularak (içimizden) bize dünyayı süslü göstermeye ve ona karşılık ahireti unutturmaya devam ediyor. Uyanın insanlar ne olur uyanın! Cennet neyse de, ateş neyse de o güzel bağışlaması bol rabbin rızasını 3 günlük süslü dünya uğruna kaybetmek ne kadar acı